Bir umutla cıkarsın yola önüne engeller çıkar …şarkılar dinlersin
şiirler yazarsın ama nafile hiç biri başlayamamış bir sevginin avuntusu
olamaz ? sonra düşünürsün neden olmadı neden? Hep ben mi dersin oysaki
etrafına baktıgında senin gibi bir çok insan wardır. Bitti artık buraya
kadar artık dersin onu görmek bile istemiyorum dersin ama buda kendine
söz werdigin bi yalandır. Ne zaman ki bir odada yalnız kalsan hemen
aklına o gelir ve oturur düşünürsün acaba olsaydı nasıl olcaktı?.
Gece olunca rüyanda onu görürsün sabah onunla uyanırsın ve bir kere
daha hayata lanet edersin senin olmadıgı için ! ama ne zaman ki sokaktan
gecse ne zaman ki onu görsen yada geldigini fark etsen elin ayagına
dolaşır çünkü sevmişsindir bi kere ne kadarda olmasada baslamasada onu
görünce kalp atışlarının hızlanmasına ne sen engel olabilirsin ne de
baska biri?
Sonra kendini teselli etmek için başka birini bulmaya calışırsın
beklide bulursun ama O hep wardır senin hayatında? başka biri hiçbir
zaman onun yerini tutamaz yalnızca geçici bir boşlugu doldurmaktır
görevi! Teselliye devam edersin iyikide olmadı felan türünden laflar
edersin ama bunlarda içini acıtmaktan başka bi işe yaramaz.
İşte böyledir karşılıksız sevmek gecen gündüzünle birleşir uyumak
sana uzak bir kavram olur.Sen atmışsındır ilk adımı ama o elini
uzatmamıştır sana. eger ki halen seviyorsan beklemekten baska bi çaren
yoktur? Beklide bir ömür boyu o elin sana uzanmasını
bekleyeceksin…yıkılmış hayallerin tükenmiş umutlarınla…
Nasıl özlemektir ki bu, aynadaki gözlerimde bile senin gözlerini görüyorum…
Mevsim ne olursa olsun, her sağanak yağmurda, sana koşuyorum ben, yalın ayak bir çocuk masumluğunda…
Yüreğime sığmayan aşkını, beynim almıyor!…Geçen bunca zamana rağmen,
içimde küllenmeyen aşkın!!! Seni görsem, seni duysam, bunca özleminle
hasretinle doluyken, olduğum yere düşer bayılırım herhalde!…
Sen bilirsin yüreğimin kumdan kalelerini!!! Güçlü gözüken ama bir o kadar da duygusal yürek kalelerim…
Özgürlük diye satır satır bağırırken, ömrümün en büyük esaretini
senin aşkınla giyinmişim üzerime!!! Hasretin çekilecek dert değil,
Sevgiliiiiiiiiii!!!…
Rüzgarlar kokunu getiriyor burnuma, hasret kilitliyor kalp kapılarımı…
Dağ tepesinde kekik kokusu, gün ortasında yağmurla gelen toprak
kokusu, geceleri parmaklarıma sinmiş sigara kokusu oluyor kokun!!!
Hasretin beyaz sayfalardaki mürekkep izi, gözümden akıp ağzıma gelen gözyaşlarımın tuzlu tadı oluyor!…
Sen geliyorsun rüyalarıma, EŞKİYA URBALARINLA…
Hasretin düşüyor, en yıldızsız gecedeki dolunayın gözlerine… Sesin
geliyor kulaklarımaa… Gecenin en sessizliğinde, yüreğimi delip geçen bir
mermiye benzeyen sesin…
Kulağıma gelen senin sesin mi yoksa, hasretinle yüreğimde kopan fırtınaların sesi mi, inan bilmiyorum!!!
Gözlerini görüyorum, gözbebeklerimde… Hasretinle baştan ayağı sen olmuş hallerimde!
Hani olmaz ya, olsun istiyorum!!! Çık gel, istiyorum!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder