22 Aralık 2012 Cumartesi

AŞK MIYDI O...?


Aşk Mıydı O?

Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
Neydi çekip kendine, beni bağlayan
Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
Elleri ta içimde o dev miydi

Etime bir alev değmişçesine
Nasıl da yakardı öptüğü zaman
Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan
Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine

Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı
Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe
Hani, o var olmalarımız öpüştükçe
O delice sürdürmeler yaşantımızı

Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka
Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek
Kudurmuş arzularla zamanı yenmek
Ve en kuytularda buluşmak korka korka

Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden
Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara
Varmak için o sevgiyle açılmış kollara
Apansız düşmek yükseklerden bir yerden

Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de
Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık
Avunmak… Kırık dökük anılarla artık
Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de

Hani soruyorlarya hep nasılsın diye,

Hani soruyorlarya hep nasılsın diye,
Hep iyiyim deyip duruyorum,
Yalan söylüyorum aslında hiç iyi değilim ,
Sadece yanında mutlu oluyorum yaşadığımı bir tek o zaman anlıyorum,

Kimseyi değiştiremezsiniz hayatta.... ve kimse için de değişmemelisiniz ! kimliğinizi kaybettiğiniz an , yaşamınızı çöpe attınız demektir. bırakın hayatınıza eşlik etmek isteyenler gelsin sizinle..ne siz başkası için mecburi istikametsiniz, ne de bir başkası sezin için... yanınızdakiler sizi mutlu ettiği sürece kalsınlar hayatlarınız da... istedikleriniz yanınızda ...istemedikleriniz yolunda olsunlar....

En büyük hayalin nedir ? + Yağmur altında sevgilime sarılmak. - Ya senin ki ? + Yağmur altında sarıldığın kişi olmak...yagmur yagıyooo=((


""ÜSTADA SORMUŞLAR KIRILAN KALP YİNE SEVERMİ?? ÜSTAT DA,EVET DEMİŞ...ADAM PEKİ DEMİŞ...ÜSTADIM SİZ HİÇ KIRILAN BARDAKTAN SU İÇTİNİZMİ??? ÜSTAT DA,,CEVAP VERMİŞ....PEKİİ "SEN" BARDAK KIRILDI DİYE SU İÇMEKTEN VAZGEÇTİNMİ....."""
Özgürlüğüne kavuşmayı bekleyen bir mahkumun yüreğindeki son umudu korumak için direnmesi gibidiR
Seni Sevmek
o sonsuz denizdeki dalganın çırpınmasıyla oluşturduğu bir fırtına gibidir seni sevmek..
seni sevmek gözlerini kapatıp mutluluğu yüreğine çizmektir
hayalini kurmak sadece
hiç görmediğin hiç dokunamadığın
ellerinin sıcaklığıyla kaybolmaktır seni sevmek..
Gözyaşların mavi bir nehir gibi akarken hayaline sarılıp uyumaktır seni sevmek..
Hiç bir zaman olmayacağını bilerek karanlıkta acılarla dans eder gibi aydınlığı beklemektir..
susuz çöllerden çıkıp gelmektir derin akan sulara…
seni sevmek yeniden diriliştir..
ve
YAŞAMAKSA SENİ SEVMEK BEN HİÇ ÖLMEDİM…
Keşke zamanı geriye döndürebilmek bir defaya mahsus mümkün olsa idi.
Belki zamanı geriye çevirmemiz mümkün değil fakat yaptığımız yanlıştan dönebiliriz.
Kendimizi nerde mutlu hissediyorsak orda kalıp mutlu olmalıyız,olumsuzluklara yönelmemeli hatta merak bile etmemeliyiz.
Sevdiğimizi öyle sevebilmeliyiz ki ne çok sıkıcı nede çok gevşek bırakmalıyız .
Tıpkı geçenlerde okuduğum bir yazıda bahseden konu gibi.
Zamanlardan birinde bir alim varmış bu alim kendisine sorulan her şeyi bilirmiş,bir gün uyanık bir vatandaşın teki bu alime bir oyun oynamak istemiş.
Fakat sonunda alacağı cevabın suratına gelecek bir şamardan farksız olduğunu hesap edememiş.
uyanık adam alimin yanıda gitmiş avcumun içinde kelebek var sence yaşıyormu yoksa ölümü diye sormuş,adam uyanık ya eğer alim yaşıyor dese avcunu sıkıp öldürecekmiş eğer ölü derse avcunu açıp serbest bırakacakmış.
Alimse cevap vermiş kelebeğin yaşayıp yaşamaması senin elinde ,düşünün o soruyu şu anda birilerine sorsak mutlaka içlerin den bir kaç kişi çıkar yaşıyor veya ölü diyecek.
Sözüm o ki mutlu olmakta mutsuz olmakta bizlerin elin de,kendimizi nerde mutlu hissediyorsak orda kalmalıyız.
yok eğer kalamıyorsak kalabilmek için mücadele etmeliyiz.
HAYAT UĞRUNA MÜCADELE EDECEĞİMİZ VARLIKLARDAN İBARET DEĞİLMİ SATEN...?
Ben mutlu olacağım yere ulaşmak için elimden gelenin fazlasını yaparak mücadele edeceğim kolay olmayacak belki ama imkansız da olmayacak.
BUNU BİLİYORUM
ALİŞAN.....

Hakim Bey (Mehmet Erdem)