31 Ocak 2013 Perşembe

Soğuk Odalar (emre aydın)

Mutluluk Reçetesi....

Mutluluk Reçetesi
Ucuz araba kullan, ama alabileceğin en güzel evi al.
Adam gibi üç fıkra öğren.
Sevinçlerini sakın erteleme.
Eşini çok iyi seç. Çünkü bu seçim, mutluluğunun veya bedbahtlığının yüzde 90'ını oluşturur.
Her gün 30 dakika yürüyüş yap.
Her yemekten önce şükret.
Bir arkadaşının sırrını açıklamadan önce iki kere düşün.
Maaş çekini imzalayan kişileri asla eleştirme.
Kaybedecek şeyleri olmayan insanlardan kork.
Gözünün önünde hep güzel şeyler bulundur.
Çocukların, adet kelimesini duyduklarında seni hatırlayacak şekilde yaşa.
Dinine ait kitabı tam anlamıyla okumak için kendine bir yıl süre tanı. Kendini ve başkalarını
affetmesini bil.
İlkyardımı öğren.
Biri seni kucakladığında ilk bırakan sen olma.
Her gün altı bardak suyunu içmeyi unutma.
Seni seven insanları koru.
Zor da olsa ailenle tatil yapmak için herşeyi dene. Bu tatildeki anlar, hayatının en değerli
anlarından biri olacak.
Kendine yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi başkalarına yapma.
Başarıya, iç huzura kavuştuğun, sağlıklı olduğun ve sevildiğin zamanı değerlendir.
Başarılı ve iyi bir evliliğin iki şeye bağlı olduğunu unutma: “Doğru insanı bulmak. Doğru insan
olmak”
Ebeveynlerini, eşini ve çocuklarını eleştirmek istediğin zaman dilini ısır.
Sevimsiz olmayacak şekilde ayrı fikirde olmayı öğren.
Cesaretli ol, hayatına geri baktığında yaptıkların için değil yapmadıkların için üzüleceksin.
Çok mükemmel bulduğun bir fikri başkasının engellemesine izin verme.
Keyifsizliklerini açığa vurma. - Nasıl bir duygu olduğunu öğrenmek için 24 saat kimseyi ve birşeyi
eleştirme.
Evliliğini güzelleştirmek için her gün birşeyler yap.
İyilik dolu bir sözü ve iyiliğin etkisini asla küçümseme.
Çocukların hakkında başkalarına iyi birşeyler söylerken, bırak onlar da duysun.
Güç, sahip olduğun mallarla ilgili değildir. Unutma.
Çocuklarını anlamaya çalış, yargılamaya değil.
Kalem ve not defterini daima yanında taşı.
Zaman ve kelimeleri boş yere harcama. İkisi de çok değerli.
İnsanların yaptıkları olumsuz şeyleri değil, ileride yapacaklarını düşün.
Senden az ya da çok parası olanlarla, paran hakkında konuşma.
Birşeyi elde etmek için çok çaba sarfettiysen, tadını çıkarmak için zaman ayır.
Birisinin kahramanı ol.
Neyi ve kimi desteklediğini insanlara söyle.
Sadece aşk için evlen!!!

Bir kaç nefes çektim sigaramdan ,

Bir kaç nefes çektim sigaramdan ,
 Bükük boynum yıldızlara bakmak için doğruldu seni gördüm kayan yıldızlarda
Adına mazi denilen geçmiş anılar
top tüfek saldırdılar
kan gövdeyi götürüyordu gecede
sabahı özleyen içimde gördüm seni
gidişler serildi önüme
binbir türlü bahaneler dolandı
gerçek nedenler duvarların ardında kaldı
aslında biten aşkı
tutkuydu biten
bu yüzden di giden
yalanların koynunda gördüm senisahte nefes alışın
yanımdayken başkasını arayışın
aşkta zavallıca aldanışın
aşk oyununda gördüm seni
koskoca birikti nefret bende
besliyorum onu hiç istemesem de
gidenin ardından tutmam bile bile
çok geç kaldın dönsen de ...
karanlık kuyulara attığım sevdamın son nefesinde gördüm seni...

YA SEVİCEKSİN YADA NEBİLİM İŞTE...

Ya Seveceksin! Yada ne bileyim işte...
 

 İnsan hayatı nekadar tuhaf değilmi birini sewiyorsunuz.
hayatınızı adıyorsunuz daha sonra araya giren bir soğuk rüzgar alıp bütün anıları sonbaharda dökülen yapraklar gibi bir esişte yok edip gidiyor
sonunda mı ya acı çekiyorsunuz yada hayata dewam ediyorsunuz ama genelde acı , hüzün, ve karamsarlık kalıyor o mutlu anlardan geriye
ya sewiceksin yada ne bilim işte diyorum ya hani seviyorsunda eline ne geçiyor
sonu yine hep aynı yine aynı rol acının olduğu bir hayat ve derken karşına birisi daha çıkmış onu da sewmişsin belki hayatını adamışsın belki umut bellemişsin
ama bakmışsın ki o da aynı sahne yine soğuk bir rüzgar alıp bütün anıları savurmuş yok olmuşsun işte hep aynı işte herzaman aynı
...

Üstü Kalsın Hayat.!

Bir yıldan uzun zaman oluyordu,sevecek yürek arıyor,arıyor ama bulamıyordum. Ve en sonunda yorulup çekilmiştim sessizliğime.Uzun ve sessiz bir yalnızlık ertesiydi gelişin. Donup kalmıştım gözlerinde ve sonra yavaş yavaş yüreğime inmişti yüzündeki masumiyetin.Nerden bilebilirdim yaman bir oyuncu olduğunu senin.Bildiğim en yetenekli oyuncu bendim.Sevmeden sevdiğime inandırabilirdim.Gerçekle yalanı da anında ayırabilirdim,sarraf gibiydi gözlerim,sahteyle gerçeği kolay sökerdim. Gözlerinde kayboldu bütün meziyetim.

Gözlerim...


Tek bir tatlı anısı olmayan yaşantımda, sadece, bebek denilecek yaşta parlak gülümsemelere sahip olmuştu, gözlerim.Sonrası bir kara perde zaten,sadece yüzümdeydi gülümsemelerim,ve inanırdı herkes mutluluk naralarına,nidalarıma. Dedim ya, bildiğim en usta oyuncu bendim. Seninle güldü seneler sonra ilk defa, hani o sadece senin olan, sevgi dolu dediğin, bir ömür biçtiğin gözlerim,gözbebeklerim. Hele bir de senin gülümsediğini görünce nasıl da sevinirdim, zaten hep gülümsemendi en büyük dileğim.


Uzun bir sessizlik ertesi, gerçekten sevebilmiştim. İlk defa... Bu kadar çok...


Sana, bana bir kader yazma hakkı vermiştim.Sen uzatacaktın ellerini, ben tutacaktım.Sonra senle beraber senin yazdığın kaderi yaşayacaktım.Uzattın,tuttum. Bilseydim uçurumdan sarkıtıp beni,bırakacağını ellerimi,inan ki tutmazdım. Kader diye bir okyanusun ortasına dibe vurmaya bırakacağını bilseydim,bırakmazdım kaderimi ellerine.Sevmezdim,sevmezdim,vakitlice hükmederdim yüreğime.Ah!Büyümezdin beni ezip, öylece.


Ayrıldık! Bittik! Bittim! Çünkü gittim! Çünkü gitmiştin!..


Aslında gidiyorum demem bütün günahı kabullenişimden ibaretti, sen zaten gidecektin. Gidecektin,hatta gitmiştin! Ben... Yine ben... Benle başbaşa ben... Yine yalnız bir ben...


Tüm suçlusu benim şimdi bu ayrılığın, bu yalnızlığın. Sana bitsin diyebildiğim için. Tek hatalı benim, beni sensiz senliliğimle boğmana rest çekebildiğim için. Seviyorum derken aslında hiç sevmediğini gördüğüm için. Anladığım için, ne kadar usta bir oyuncu olduğunu ve anladığım için oyununa kurban olduğumu.Ya da gerçekten sevmiş olsan da sevmediğini hissettirdiğin için,beni hergün biraz daha sensizliğe terkettiğin için. Evet, ben hatalıyım. Evet, günahkar benim,tüm günahlar benim.


Sen hiç hata yapma sevgilim!..


Tek suçlu benim... Evet benim. Sen; günahsız... Beni attığın yalnızlığın günahı kimin? Hayatımda ilk defa bir insanın sesine muhtaçken, bırakılmışlığımın günahı kimin? Seviliyor olduğunu sanıp kendini bir anda sevgisizliğin ellerinde ölüm kalım savaşı veren yüreğimin vebali kimin? Herşeye beraber dayanırız,yıkılmayız diyerek verilen sözlerin terkedişi kimin suçu, söyle kimin? Ve sayamadığım onca şeyin?... Hani tek erkeğin ben olacaktım senin? Günahı kimin şimdi bu kimsesizliğimin?


Yo!


Sen masumsun. Tenine gün değmemiş bebekler kadar. Benim, hepsinin suçlusu değil mi? Ah! Sen,sen hiç hata yapmazsın ki(!) Tüm günah benim... Benim! Çünkü sevdim.


Yo!


Sen sevdim deme sakın bana!

Seni sevdim demen yetmiyor hayata ve de bana.

Çünkü...


Çünkü sevseydin,anlardın,anladığını anlardım.Sevseydin,haykırışlarımı duyardın,duyduğunu duyumsardım,sevseydin bırakmazdın,tutardım ellerinden,gitmez,döner ve sana sarılırdım yeniden. Dahası, silemezdin, unutmazdın böyle kolayca,unutamazdın zaten. Eğer sevseydin...


Ve şimdi ben, hani o sözüm ona bir zamanlar sevdiğin ben, beddua etmeyeceğim senin için,kimseye etmediğim gibi. halen dualarımdasın. Yüzün gülümsesin. Üstelik sen bana on beş senedir özlediğim bir şeyi verdin. Seninle gülümsedi gözbebeklerim. Evet,dualarımdasın,gülümsemelisin, ama önce gözyaşlarımın hesabını ödemelisin,bana değil de, hayata.


Sen yaman oyuncusun, öğrendim, hesabını kolay ödersin. Hatta "Üstü kalsın hayat." bile dersin. Sonra gülümsersin.

(Hiç bozulmasın ne olursa olsun hep gülümse..!!)

Ya da boşver, günahların benim nasıl olsa, onu da ben öderim senin adına. Ki alacağım var hayattan. Yığınla...


Hesabın bitti!


|||||||Kendine iyi bak Veda...


|||||||Hesap bitti!


||||||||Üstü kalsın hayat!


Sakın ola onun gülümsemelerine dokunma!


Hani bazen birilerine birşeyler ısmarlarız ya,


Benden olsun bu da!

||||||||Tuz tadında!
|||||||||||Yaş tadında!
|||||||||||||||Yas tadında!..

Herkes konuştuğunu yazar, bense sustuklarımı...!!!

Herkes konuştuğunu yazar, bense sustuklarımı...!!!

Bir hayatın tozlu sayfaları içimi acıtan.

Ceplerimde kırık gece masalları duruyor,
Öksüzlüğümü avutuyor sonbahar.
Ne yana baksam sen oluyorum,
...
Parmaklarımı kanatıyor kirli duvarlar.
Kuşlar yuvalarından terk ediyor beni,
Bir sarsıntı geçiriyor yüreğim,sen şiddetinde...
Ellerime kar diye yokluğun yağıyor,
...
Aşk sorgusunda yüreğim can çekişiyor.
Yüzümde sensizliğin izleri,
Ayaklarımın altında bir yığın cam kırığı...
İçimden sökülen her kelime, tekrar dönüp içime batıyor.
Ve her seferinde sana isabet ediyor.
...
Bir zindan karanlığı şimdi gecelerim,
Duvarlara sinmiş gözlerinin rengi...
Saatleri infaza çekiyor gelmeyişin,
Yavaş yavaş gidiyor benden hayat;
Damarlarımdan çekiliyor içimdeki sen !
Bense düşüyorum hiçlik ötesi bir hayata,
...
Kanıyorum sana,
Sende aşkı buluyorum Hem de ayrılığa çarpa çarpa...
Suskunlukta sesler daha çok acıtıyormuş,
Bu yüzden senden harf harf kaçışım.
Yalnızlığıma esir düşüyorsun,
Bense kayboluyorum cümlelerinde.
Ve susuyorum sana, avaz avaz susuyorum.
...
Sende birikiyor içimin tüm sökülenleri Ben dipsiz bir kuyu oluyorum.
Biriktiriyorum her harfimde seni...
Şimdi yokluğa düşüyor zaman,
Ben bir adımda düşüyorum senden.
Kuytularıma sokulma, bırak bana uçurumlarımı,
...
Kalemimden azat et beni,
Herkes konuştuğunu yazar, bense sustuklarımı...

Heryer karanlık olsa ne yazar..Hayatımı kaybetsem yalan .!.

Heryer karanlık olsa ne yazar..Hayatımı kaybetsem yalan .!.

--------------------------------------------------------------------------------


Oradasın biliyorum...Hayalim kadar uzağımdasın!!heryer karanlık olsa ne yazar..hayatımı kaybetsem yalan dünyada ..!!!

Ellerim sana ne kadar uzanır veyahut gözlerim karanlığın içinde seni görür bir karanlığın içinde. Bir yürek atarken, bir soluk alışta sen, diğer nefesin gerisinde ben. Alaca bulacalı değil sana vereceğim renkler. İstersen mavilikte bir mutluluk denizinde bir yolculuğa çıkar, yeşil bir coşkuyla bağlanırım sana. Yeter ki sevdiceğim bana o minicik yüreğinde bana bir yer ver. Yüreğini al gel dedim ya; bende seni kucaklayacak koskocaman bir yürek seni bekliyor. Dünyanın kapısını sürgüledim arkadan, sadece burada sen varsın inan her şeyim sadece sen. Bembeyaz bir bağımlılıkla sana ekledim ömrümün günlerini. Sen sadece bana bak, bakma yalan gözlere, kanma sen yalan sözlere. İnan her birşeyim, sadece sen olacaksın sadece sen.

GİTME....!!!
Gözlerimi kapatmak yetmiyordu seni unutmak için..!!ruhumun örtüsü olmaktan uzaklaştı hayat..!!!sevişilmemiş köşesi kalmamış bedenim,Üşüyordu yalnızlığımda gizlendikçe örtülerinden

kurtulamıyordum hayatın...!!!
Gitmekmi istiyorsun gitme.. oysa öyle çok alışmıştım ki...farketmiyor musun...kokun iliğime işlemiş..GiTMe... Yar gidiyor musun? GiTMe...içimde bir korku var...

bu ayrılık değil demen neye gebe?ne gelecek bu kara günlerin ardından..?güneşli günler mi...hayır..!yağmur,çamur,sel bundan sonrası..!ayrılık değil deme...

GiTMe...ayrılık olur bir adım sonrası...
GİTME...!!!
Biliyor musun?
Böyle baslar ayrılıklar ...yar..gidiyor musun..?GiTMe...bu sefer duy feryatlarımı..arkanı dönüp rüzgarlar estirme...bir adım daha atarsan kötü olacak sonum...yitme...Gel biraz; kokunu bırak,
Baharımı al; soguktur oralar ...hadi vazgeç bu deli sevdandan..!üşürsün,kırılırsın...kokun benden başkasına yaramaz aldanırsın..ağlatılırsın..GiTMe...
düşme düşümden..ezme yüreğimi..GiTMe...
Aglıyor musun? Aglama; hayırlar ugurlar ...
gidiyorsun...bana arkanı döndün yar..!bana sırtını dönüp bir adım daha atabildin..!!yıkılmadın hem de..dağlar gibiydin..geçip gidebildin..gözlerime bakarken benden vazgeçebildin...yolun açık olsun..uğurlar olsun..Gurbete giden döner mi dönmez mi
Belli degil bilirim Ben bir karaagaç gölgesi buldum Cebimde ümitlerim...gittin...dağlar gibiydin..altında kaldı sevdam..karanlıkta kaldım...ümitlerimi rafa kaldırdım..sevinçlerim yok artık..sen gelene kadar güneş yok..gölgendeyim...
yar..gidiyor musun..?
GİTME....!!!

Barış Manço - Unutamadım

Özdemir ASAF...

Seni bulmaktan önce aramak isterim,
Seni sevmekten önce anlamak isterim,
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep yeniden başlamak isterim.